Sendikalardaki Erkek Egemen Antidemokratik Yapıya İsyan Ediyoruz…

“Biz kadınlar, sendika temel metinlerinde, tüzük ve programlarında taleplerimizin tanımlanması gerektiğini biliyoruz. Ama ne yazık ki işçierkekler üzerinden örgütlenme politikaları oluşturan sendikalar, işçi kadınların sorunlarını ve taleplerini yok sayıyorlar. Bu durum böyle devam edemez. Sendikalar tek başına erkeklere ait değildir” diyen ‘ Sosyalist Feminist Kolektif’in de destek verdiği ‘Sendikalarda erkek egemenliğine karşı kadın inisiyatifi'”Biz kadınlar olarak algılarını ve kapılarını kadın üyeye ve kadın temsilcilere,kadın yöneticilere kapayan sendikaları artık istemiyoruz. Hazırladığımız sendika tüzük ve program önerimizi kamuoyuna açıklıyor, konfederasyon ve sendikaların tüzük ve program metinlerini ivedilikle değiştirmeleri için çalışmalara başlamalarını istiyoruz” şeklindeki taleplerini kamuoyuyla paylaştı.

Sendikalarda Erkek Egemenliğine Karşı Kadın İnisiyatifi’nin açıklaması şöyle:

Hükümet ve patronlar muhafazakar, neo-liberal işgücü politikalarıyla, kadınlara yarı zamanlı, geçici, taşerona ve çağrıya bağlı, esnek ve güvencesiz bir çalışma modelini uygun görüyor. Bu modeli kadın istihdamını arttırmanın tek yolu olarak ileri sürüyor. Biz kadınlar bu dayatmayı kabul etmiyoruz. Kadınlar için insana yaraşır bir iş, eşdeğerde ücret, ayrımcılıktan ve şiddetten arındırılmış bir çalışma ortamı ve iş güvencesi istiyoruz. Bu nedenlerle kadınların sendikalaşmasının zorunlu olduğunu düşünüyoruz.
Biz kadınlar, sendika temel metinlerinde, tüzük ve programlarında taleplerimizin tanımlanması gerektiğini biliyoruz. Ama ne yazık ki işçi erkekler üzerinden örgütlenme politikaları oluşturan sendikalar, işçi kadınların sorunlarını ve taleplerini yok sayıyorlar. Bu durum böyle devam edemez. Sendikalar tek başına erkeklere ait değildir.

Bizler, işçi sendikalarında yıllardır kadın emeğinin görünür kılınması için mücadele vermemize rağmen yönetimlere sesini çok az duyurabilen kadınlarız,

Bizler, işçi ve kamu emekçileri eylemlerinde en önde giden ama yönetimlerde ve karar mekanizmalarında yok sayılan sendikalı kadınlarız,

Bizler, cinsiyetçi iş bölümüne karşı uğraş veren kadınlarız,

2010 yılının nisan ayında bir araya gelerek, cinsiyet eşitliğini gözetmeyen ve kadına yönelik ayrımcılığın önünü kapamayan sendika tüzüklerini, feminist politika içeren bir hale getirmek için Sendikalarda erkek egemenliğine karşı kadın inisiyatifini oluşturduk.

Yıllar önce 1955’de kadın komisyonu kurarak, tüzüğünde yetki sorumluluk ve çalışma biçimlerini tanımlayan ve sendikanın diğer organlarıyla ilişkilenme tarzını ortaya koyan Avusturya Sendikalar Birliği’nden (ÖGB), Almanya’nın en büyük konfederasyonu olan DGB’ye, Hizmet sendikaları konfederasyonu VERDİ’ye, Son dönemlerde oluşan sendikal birliklerden, Avusturya İmalat Sendikaları Birliği PRO-GE’ye, 1.3 milyon üye ile İngiltere ve Avrupa’nın en büyük kamu sendikalarından, eşitlikçi kadın yapılarıyla bilinen UNISON’a, kadar pek çok konfederasyon ve sendikanın tüzüklerinden faydalanarak, cinsiyetçilikten arınmış bir tüzük taslağı hazırladık…

Tüzük önerimizin, erkek egemen sisteme karşı olduğunu söyleyen, kadın-erkek eşitliğine önem veren, yaşamın ve çalışma yaşamının her alanında ayrımcılıkların ve eşitsizliklerin ortadan kaldırılması için mücadele yürüten, kendilerini devrimci, ilerici olarak tanımlayan sendikalar başta olmak üzere emeğin hakkını savunduğunu iddia eden tüm sendikalarda hayata geçmesini istiyoruz.

Emeği ile geçinen herkes cinsiyeti, cinsel yönelimi ve cinsiyet kimliği ne olursa olsun ayrımcılıkla ve şiddetle karşılaşma kaygısı duymadan sendika üyesi olabilmelidir. Kadınların ve LGBT bireylerin sendikalar içinde grup örgütlenmelerini kurmalarının önündeki bütün engeller kaldırılmalıdır.

Sendikalar çalışma yaşamında ve sendika içinde kadın-erkek eşitliğini sağlamalı, bu konuda politikalar üretmelidir. Sendikalarda seks işçileri de dahil kadınların sendikal örgütlenmeleri üzerinde her türlü engelin kaldırılması için mücadele edilirken, biz kadınların sendika içinde yeterli biçimde temsili için, kota da dahil olmak üzere her türlü pozitif ayrımcılık tedbirleri hayata geçirilmelidir.

Ev işi ve bakım hizmetlerini sadece kadınların yaptığını ve erkeklerin yapmadığı, bunun içinde kadınların mesleki eğitim ve sendikal eğitim almalarının önünde önemli engel oluşturduğunu saptayarak, sendika tüzüklerinde kadınların bu temel sorununu çözümleyecek maddeler hayata geçmelidir.

Sendikalar içinde kadınlara yönelik cinsel suç tanımı yapılmalı, bu suçu işleyen sendika üyesi ya da sendika yöneticisine suçun ağırlığına göre uyarı, uzaklaştırma cezası verilmeli ya da üyeliği iptal edilmelidir. Taciz, cinsel saldırı, mobbing, tecavüz, fiziki şiddet gibi kadına yönelik suçlarda kadının beyanı esas sayılmalıdır. Kadınlara yönelik suçların takibi kadınlar tarafından oluşturulan bir disiplin kurulu tarafından yapılmalıdır.

Kadınlara yönelik ayrımcılık kaldırılmalı

Kadınlara yönelik ayrımcılıkların ortadan kaldırılması, işçi kadının çıkarlarını savunan sendikal politikaların oluşturulması için kadınların sendikalar içinde örgütlenmeleri, kendi yapılarını ya da grup örgütlenmelerini kurmalarının önündeki bütün engeller kaldırılmalıdır. Sendika tüzük ve yapılarında kadınların ve ayrımcılığa uğrayan tüm bireylerin, grup örgütlenmelerine yer verilmelidir.

Bizler biliyoruz ki bir araya gelerek bir güç oluşturduğumuzda ancak sesimizi duyurup, sendikalar içindeki erkek egemenliğini ortadan kaldırabiliriz.

İşte Novamed, işte Desa, işte Tekel-Direnişi, işte Bericap. Biz, sendikalı, sendikasız ve sendikalarda örgütlenme çalışması yapan kadınlar olarak, grevlerde, direnişlerde, gösteri yürüyüşlerinde en ön saflarda yer alıyoruz, ama ne yazık ki sendikaların, yetki ve karar organları erkeklerin iktidarındadır. Bu durum artık değişmeli…

Sendikalardaki erkekegemen zihniyete isyan ediyoruz

Biz işçi ve kamu emekçileri sendikalarından gelen kadınlar sendikalarda hakim olan erkek egemen yapılara, zihniyete, tutum ve uygulamalara karşı isyan ediyoruz.
Mutlaka ama mutlaka daha fazla sendika üyesi kadın, daha çok kadın temsili, daha fazla kadın delege, kadın yönetici ve daha fazla kadın sendika başkanı ve de sendikalarda kadın örgütlenmeleri istiyoruz.

Bunun için ayrımcılıktan arındırılmış sendika tüzükleri, kadın üyelerin taleplerini yansıtan sendika programlarına ihtiyacımız var.
Biz kadınlar olarak algılarını ve kapılarını kadın üyeye ve kadın temsilcilere, kadın yöneticilere kapayan sendikaları artık istemiyoruz. Hazırladığımız sendika tüzük ve program önerimizi kamuoyuna açıklıyor, konfederasyon ve sendikaların tüzük ve program metinlerini ivedilikle değiştirmeleri için çalışmalara başlamalarını istiyoruz…”

26 Haziran 2011

 

Yorumlara kapalıdır.