Haydi, Kadınlar Okula Temizliğe!

Mutfak Cadıları – Haziran 2011

Kamudaki özelleştirmeler sonucunda, sağlıktan eğitime katkı payı ödediğimiz oranda hizmet alabiliyoruz. Devlet ve hükümetler sosyal harcamaları kısarken bakımın faturasını bize ödetiyor.

Ücretli nitelikli işlerden dışlanırken daha çok ev içine hapsoluyoruz. Kamu alanındaki hizmetler ise, cinsiyetçi iş bölümüne uygun olarak kadınların emeğinden ve zamanından çalıyor. Sağlık alanında olduğu gibi, eğitimdeki bazı uygulamalar da kadınların ev içindeki konumuna göre düzenleniyor.

Çocuklarınızın servisle gitmesini gerektirmeyecek eve yakın bir okula gönderdiğinizde iş yine kadına düşüyor. Kadın ve erkek işbölümünün belirgin olduğu yerlerden biri de okullar. Çocukları sabah okula götürüp, çıkış saatlerinde almak için okul önlerinde bekleşen kadın kalabalıklarını görürsünüz.  Zamanınızı çocuğun okul saatlerine göre planlamanız gerekiyor. Veli toplantılarında velilerin çoğu nedense, anneler! oluyor. Çocukların ödevlerinin yaptırılmasından, okula uyumları, başarılarına yönelik tavsiyeler annelere hitaben yapılıyor.

Okul kapısında beklerken kimi kadınların kocalarından yakınmalarına tanık olursunuz : “Ne güzel çalışıyordum, beni işten çıkarttı. Kendisi işsiz, evde oturuyor. Yine de çocuklarla ilgilenmiyor”. Erkekler işsiz de olsa çocuklar sadece kadınlarınmış,  babaları yokmuş gibi! Erkekler çocuk bakımı konusunda sorumluluk almıyorlar.

Okul idareleri, okulun ihtiyaçları için yine kadınlarla işbirliği yapıyor. Kadınların ev içindeki rollerine uygun olarak, Okul Aile Birliğinde yaptıkları yemeklerle, kermesler ve davetlerle okul bütçesine katkı yapmaları bekleniyor..sosyal ve kültürel etkinlikler kadınlar tarafından düzenleniyor.Ne de olsa yapılan her şey kadınların çocukları için!

Ama iş bu kadarla kalmıyor…

Bahsedeceğim okul, İstanbul’un merkezi sayılabilecek, önde gelen semtlerinden birinde. Eğitim tam gün, sınıflarda öğrenci sayısı düşük ve bunlar günümüz koşullarında bu okulu iyi yapan  faktörler. Ancak tabii ki okulun güvenlik, temizlik gibi ihtiyaçlarını gören temizlik işçileri taşeron firmalardan geliyor. Diğer devlet okullarında kural haline gelen eğitim harcamaları, malzeme ve temizlik ihtiyaçlarının velilerin ödedikleri aidatlarla karşılanması durumu burada da geçerli.

Görece düşük sayılabilecek okul aidatlarını ödeyemiyen aileler var. Aslında ödemek zorunda da degiller. Dolayısıyla okulun ihtiyaçları sık sık karşılanmıyor. Okul idaresinin  bulduğu çözüm ise şöyle:  Kadınlar evde boş boş oturuyorlar, hadi oturmuyorlar diyelim, evde yaptıkları iş sayılamaz. Etrafı düzenlemek, temizlemek kadınların zaten doğal vazifesi. Haftada bir çocuklarının sınıflarını da temizleseler ne olur? Böylece velileri yani anneleri okula temizliğe çağırıyorlar. Ne kadar tanıdık değil mi? Patriyarkal kapitalist işleyiş burada da devreye giriyor ve kadınların emeği söz konusu olunca bedava bile talep edilebiliyor.

Okulun kendi devlet ödeneğiyle karşılayabilme ihtimali olmadığı için veli aidatları aracılığıyla dışarıdan satın aldığı temizlik hizmeti, bu şekilde karşılanamayınca kadınların ücretsiz yapabileceği doğal bir göreve dönüşüyor. Tabii ki bir grup kadın, bir süre haftada bir sınıfları temizlediler.

Çoğu kadın temizliğe yanaşmayınca, diğer kadınlar da bir süre sonra temizlik yapmayı bıraktılar.  Kimi kadınlar da kendileri yerine temizlikçi tuttular.Yani bu işleyiş yine kadınları karşı karşıya getirdi; çocuğunu yeterince düşünmeyerek temizliğe yanaşmayanlar,temizlik işinden gocunup iyi anne olanlar,parası olan ve bunu satın alabilenler..Bu liste uzar gider de,işi yapan yine kadın olur

Bu arada yeni temizlikçiler okula alındı. Sorun çözüldü derken, kısa bir süre sonra ücretleri ödenmediği için temizlikçiler tekrar işi bıraktı. Bu kez durum ciddi! Kızım şikâyetçi! Pislikten tuvalete giremiyorlarmış. Yine velilere aynı çağrı! “Çocuklar hasta olup mikrop kapacaklar. Ya doktora para verirsiniz. Ya da okula aidat ödersiniz. Ödeyemeyen veliler-kadınlar gelsin okulu temizlesin!”.

Bu kez tuvaletleri dahi temizleyecek tek bir işçi kalmamış. Salgın bir hastalık olması işten bile değil. Bir grup kadın olarak, “Okulun sorunlarını çözemeyen idareciler gitsin” diyerek okul yönetimini uyarmaya gittik. Sayımız çok azdı, bizi ciddiye almadıklarında  ne yapacağımızı da bilmiyorduk..

Birkaç gün içinde kızımdan tuvaletlerin temizlendiğini duydum. Temizlik işleri tekrar aksarsa ne yaparız bilmiyorum. Belki de“temizliği siz yapın!” deriz.

Yorumlara kapalıdır.