Searching for "politik hattımız"

Politik Hattımız/Başlarken

Sosyalist Feminist Kolektif, “Sosyalist Feministlere Çağrı” ile 14 Haziran 2008 tarihinde birincisi yapılan bir dizi toplantıdan sonra 40’dan fazla kadının katıldığı SFK 1. Kamp (30 – 31 Ağustos 2008) sonrası faaliyetlerine başladı. 3 Kasım 2008’de İstanbul’da mekan açılışında, Sosyalist Feminist Kolektif’in faaliyetlerinde esas alacağı politik hat metni de hazır olmuştu.

03 Kasım 2008

Son yıllarda Türkiye’de kadınlar için ve kadınlar adına çok söz söyleniyor ve hatta çok şey yapılıyor. Kadınların aile içinde maruz kaldıkları şiddet karşısında güçlendirilmeleri, namus cinayetlerinin ifşa edilmesi ve cezalandırılması , kadın istihdamının artırılması, kadınların eğitime katılımlarının önünün açılması, Anayasa ve yasalarda kadınların durumunun çeşitli düzenlemelerle güçlendirilmesi gibi hedefler için pek çok kadın grubu seferber olmuş durumda.. Kuşkusuz yapılan işlerin önemli bir bölümü kadınlar açısından sevindirici kimi sonuçlar veriyor. Devlet ve sermaye çevreleri de bu hedeflerden bazılarını benimsemiş gibi görünüyor. Kendi ihtiyaçları için olsun, AB ile uyum politikalarını n gereği olarak olsun, ya da hükümetin durumunda olduğu gibi kadınlardan gelen taleplerin basıncı yüzünden olsun, onlar da kadınların taleplerini dikkate almaya ya da alır gibi görünmeye çalışıyor. Bu da kadın hareketinin daha çok ses çıkarabilmesinin önünü açıyor. Ancak bu hareketli ortam aynı zamanda da kaotik bir ortam.. Feministlerin sözü, bu canlı kadın hareketi içinde belki yaygınlaşıyor, ama yaygınlaşırken yer yer kendi karşıtına dönüşüyor, kendine yabancılaşıyor. Örneğin kadına yönelik erkek şiddeti, “aile-içi şiddet” adı altında erkek öznesinden koparılıyor. Kadın istihdamının artması doğrultusunda yapılan kimi politikalar, kadınların karşılıksız ev ve bakım emeğinin üzerinden atlıyor ve dolayısıyla günümüzde kapitalizmin güncel yüzü olan neo-liberal politikaların yoksulluğu nasıl kadınlaştırdığının üstünü örtüyor.

Devamını Oku…

Dergi: Feminist Politika

Dergilerimizi internet ortamında görüntülemekte sorun yaşıyorsanız, dilediğiniz derginin üzerine sağ tıklayarak (Mac için kntrl+tık), hedef dosyayı bilgisayarınıza kaydetmeyi seçebilirsiniz.

PDF dosyalarını açamıyorsanız, bilgisayarınıza Acrobat Reader yüklemek için tıklayın

Feminist Politika 28

SAYI 28

28.sayı dosyamızda “Kadınlar hayatlarına sahip çıkıyor” dedik. Çilem Doğan’ı, Nevin Yıldırım’ı, Yasemin Çakal’ı basına yansıyan hikâyelerinden tanıyorsunuz: Onlar hayatlarını başka biçimlerde savunma alternatifleri kalmamış, erkek şiddeti karşısında meşru müdafa hakkını kullanan kadınlar. Çilem ve Yasemin ile avukat arkadaşlarımız cezaevinde görüştü; Nevin’in sesini, onun mektuplarından derlediğimiz bir yazıyla yansıtmaya çalıştık. Çeşitli korunma – direnme stratejileri geliştiren, Hasret’in yaptığı gibi boşanan, Deniz gibi trans kadın olmayı seçen, kadın dayanışmasıyla güçlenen daha niceleri var. Dosyamızda birçok tekil hikâyenin yanısıra, büyük resme bakmayı deneyen feminist kadınların yazılarına da yer verdik.
Feminist Politika Sayı 28 İçindekiler

Feminist Politika 27

SAYI 27

27.sayımızın dosyasında kadınların yol hikayelerine kulak verirken, özgür seyahatlerden zorunlu göçlere uzanan yelpazeyi biraz dalgalandırdık. İsteyerek çıkılan keşif yolculuklarının getirdiği heyecanı, özgürlük duygusunu, bazıları sonradan hazza dönüşen kimi acılı zorlanmaları paylaşan yazıları; ufku belirsiz, zorunlu göçlerin kadınları yaşamlarında köklü değişimlere, mücadelelere ve güçlenmeye götürüşünü anlatan yazılarla harmanladık.
Kadınların yol hikayelerinin kadınların kendilerini nasıl değiştirdiğine bakmak istedik.
Gidilemeyen yolculukları, seçilemeyen yolları tarif edebilmenin, hikayeleştirmenin yolculuğun
kendisi kadar besleyici olabildiğini de fark ettik. Yol hikayelerimizin bizi feminizm yolculuğumuz hakkında birlikte düşünmeye davet etmesi, yol göstermesi dileğiyle.
Feminist Politika Sayı 27 İçindekiler

Feminist Politika 26

SAYI 26

26.sayıda dosya konumuz: AKP’nin ‘makbul kadın’ politikaları
12 yıldır “makbul kadın” yaratmaya çalışan AKP politikalarının yarattığı iklimde nefes alamıyoruz. AKP politikalarına karşı duruşu ve onların deşifre edilmesini amaçlayan Feminist Forum’a katılan feminist isimlerin forum konuşmalarını bu sayı dosyamıza taşıdık. “AKP’nin ‘makbul kadın’ politikaları” başlıklı dosyamız bununla sınırlı değil elbet. Aileden Diyanet’e, kadınları muhtaç bireyler olarak gören yardım politikalarından, iş gücü piyasanın kadınlar aleyhine örgütlenmesine kadar geniş bir yelpaze sunan yazıları da bulacaksınız.
Feminist Politika Sayı 26 İçindekiler

Feminist Politika 25

SAYI 25

25. sayıda dosya konumuz: Savaş, militarizm, direniş ve kadınlar…

Savaşın, kadınlara nasıl şiddetin bin bir yüzü olarak döndüğünü hep konuştuk, konuşmaya da devam edeceğiz. Bu şiddet biçimleri tecavüzden başlayarak, fuhuş, yerinden edilme/zorunlu göç, ekonomik şiddet ve çocuklarıyla birlikte aç kalmaya kadar uzanıyor… Öte yandan militarizmin günlük yaşamın bütün hücrelerine sinmiş olduğu bir ülkede nasıl ‘sağduyu’nun, sıradan aklın bir parçası haline geldiğini tekrar tekrar gözler önüne sermeye ihtiyacımız var. Bu dosyada bir yandan bunları yapmaya çalışıyoruz. Bunların ötesinde, çatışma dönemlerinde kadınların direniş biçimlerinin taşıdığı çeşitlilik, örneğin anneliğin bu amaçla nasıl mobilize edilebildiği de, savaş ve çatışma dönemlerine dair kadın hakikatlerinin özgünlüğü de, gerek başka ülkelerde gerekse bu ülkede yaşanan deneyimlerde aşikâr.  Dosyamızda bunların yanı sıra, daha tartışmalı bir alana da adım atıyoruz: Kadınların direnişinin şiddetle, silahla ilişkisine yer verdik.
Feminist Politika Sayı 25 İçindekiler

Feminist Politika 24

SAYI 24

24.sayıda dosya konumuz yeni muhafazakar politikalarla sermayenin ihtiyaçlarına göre hızla yeniden şekillenerek kadınlara dar edilen kentsel mekanlar; kısaca söylersek Aile- AVM –AKP kıskacında kadın. Yaşanılan dönüşümler ile var olan eşitsizlikler bir kat daha artarken, kadınlar kamusal alanlarda ayrış- tırılırken, AVM’ler dışında kadınların var olabilecekleri kamusal alanlar birer birer erirken elbette ki feministlerin de bu dönüşümlere dair bir sözü var. İçinde yaşadığımız kentleri kendi ihtiyaçlarımıza göre şekillendirme hakkı- mızı talep ediyoruz, kadınlar vardır diyoruz. Dosyamızda üniversitelerde okumak için farklı kentlere giden genç kadınların deneyimlerinden, LGBTİ bireylerin ve örgütlerinin kentte yer bulabilme mücadelelerine; kadınların yaşamını kolaylaştıracak kentsel planlama örneklerinden kadınlar plajı meselesine; kadınların vatandaşlık mücadelelerinden Kadifekale’deki genç kadınların kent deneyimlerine kadar geniş bir yelpazede tartışmalarımızı çeşitlendirdik
Feminist Politika Sayı 24 İçindekiler

Feminist Politika 23

SAYI 23

23. sayı “Kadın Cinayetlerine İsyandayız!” kampanyasının başlaması ile birçok şehirden feminist kadınların enerjisini de içine katarak hazırlandı. Kadınları aileye, evliliğe hapsetmeye çalışan ve şiddete iten politikalar, hayata dair kendi tercihlerini gerçekleştirmeye, boşanmaya çalışan kadınları korumuyor. Yargı desteğiyle, kadınların canlarına kast eden erkekler cezasızlıkla ödüllendiriliyor. Devletin sessizliğini protesto etmek üzere kadın örgütleri İstanbul Aile İl Müdürlüğünde bir eylem gerçekleştirerek; hazırladıkları bildiriyi burada okudular ve pankartlarını binanın her yanına asarak kampanyanın açılışını yaptılar. Kadın Cinayetlerine İsyandayız Kampanyası bir yandan kadınların hayatlarının artık sistematik bir halde erkekler tarafından ellerinden alındığına dikkat çekerken, diğer yandan dayanışmaya çağırıyor ve kadınları güçlendirmeyi hedefliyor. Kadın Cinayetleri aynı zamanda bu sayıda mini dosya konusu olarak kampanyadan dava süreçlerine, öz savunma yollarından trans ve lezbiyen LGBT cinayetlerine farklı konu başlıkları altında ele alınıyor. Bu dosyada kampanya hakkında bir yazıyı da bulabilirsiniz.
Feminist Politika Sayı 23 İçindekiler

 Feminist Politika 22

SAYI 22

Toplu taşıma araçlarındaki erkek işgaline karşı farkındalık yaratmayı amaçlayan feminist kampanya,
dergimizi yayına hazırladığımız sırada, hem sosyal medyanın hem de ana akım medyanın gündemine düştü ve büyük yankı buldu. Metrobüs, otobüs, metro duraklarına sticker yapıştırma eylemi, twitter’da #yerimiişgaletme ve #bacaklarınıtopla hashtag’i ile sürüyor. Bacaklarını V şeklinde açarak oturmayı ve kadınları bu yolla taciz etmeyi alışkanlık haline getiren erkeklere yaptığımız uyarının kadınlar tarafından bu denli sahiplenilmesi, bunun yaygın bir taciz olduğunun da göstergesi. Feminist Politika’nın 22. sayısında iki ayrı dosya hazırladık. “Patriyarka: Muhafazakârlığın sağ kolu” başlıklı ana dosyamızda, dünyada ve Türkiye’de gelişen ve son otuz yıla damgasını vurmuş olan muhafazakâr söylem ve pratikleri feminist bir perspektifle irdeledik. Mini dosyamız ise, “Göçmenliğin kadın hali” başlığını
taşıyor ve göçmen kadınların maruz kaldığı sömürü ve şiddeti gözler önüne sermeyi amaçlıyor. Bugüne dek pek az üzerinde durulmuş, erkek yetkililerin perde arkasında tutmayı başarmış olduğu bu can yakıcı olguyu gündemleştirmek için bu dosya bir başlangıç.
Feminist Politika Sayı 22 İçindekiler

 

SAYI 21

AKP-Cemaat kavgasının her gün yeni bir atakla sürdüğü, Türkiye gündeminin çalkantılı sular misali hepimizi salladığı ve kendi politik hattımızı güçlendirip büyütmenin önemini bizlere tekrar tekrar hatırlattığı bugünlerde, yeni sayımızı hazırladık. Bu sayıyı, kadınların hep gündeminde olan ancak AKP süreciyle birlikte daha da öne çıkan bir konuyu,  muhafazakârlığı tartışmaya başlamak amacıyla, Ayşe Toksöz ve Özlem Barın imzalı bir muhafazakârlık yazısıyla açmak istedik. Söz konusu tartışmayı, bir sonraki sayımızda dosya konusu olarak sürdürmeyi ve genişletmeyi hedefliyoruz.

21. sayımızın dosya konusu ise, feminist politikaya içkin bir soru etrafında örüldü: Farklılıklarımızla nasıl dayanışacağız? Bu soruya yanıt ararken, farklılıklarımızla bir arada durabilmenin yollarına, zorluklarına, güzelliklerine ve deneyimlerine daha yakından bakabilmeyi umuyoruz.
Feminist Politika Sayı 21 İçindekiler

 

SAYI 20

Mutluluğun formülünün, bir kadın, bir erkek ve şarkının devamında söylendiği gibi bir de bebek olmadığını fark edeli neyse ki uzun zaman oldu. Feministler olarak, bize dayatıldığını sürekli söylediğimiz aile kurumunun altını oymak ve onun bir parçası olan imzasız ama kurumlaşmış heteroseksüel ilişkilere alternatif ilişki biçimlerini aramak, sormak, yaşamak politikamızın önemli bir parçası olmalı herhalde. 20. sayıda özellikle; erkeklerle ilişki kuran kadınların, kendilerini ahtapot misali saran, nefes aldırmayan tek eşli hallerini, bu hallerin onlara kattıklarını ve onlardan aldıklarını, aldatmayı, aldanmayı sorguladık. Kıskançlık, sadakat ve biricik olma kaygılarımızın bizi cinselliği tek insanla yaşama zorunluluğuna mahkûm etmesinin uzun vadede yaşattığı sorunları görmeye çalıştık. “Geleneksel ilişki normlarının dışına çıkmanın ufkunu nasıl geliştirebileceğimiz” sorusunu sormak, bu sayıdaki dosyamızın temel kaygısı. Diğer yandan, tek eşlilik – çok eşlilik, “kadınlar ve erkekler için geçerli toplumsal koşullar göz önünde bulundurulduğunda aynı mı yaşanır?” sorusu kritikliğini koruyor. Bu dosyayı tartışırken, cinsel özgürlük söyleminin, kadınlar söz konusu olduğunda ve erkeklerle eşitsiz ilişkiler içindeyken eşit şekilde ele alınamayacağını da söyledik.
Feminist Politika Sayı 20 İçindekiler

 

SAYI 19

2013 yazı çok sıcak, çok hareketli başladı. Bu sayımızı yepyeni bir coşku ve telaş içerisinde, Gezi direnişi dahilindeki eylemler, forumlar arasında tamamladık. Dergi hazırlık sürecimizin son bir ayını geceli gündüzlü dolduran bu yeni gündeme, farklı illerdeki direniş biçimlerine SFK penceresinden göz attığımız bir mini dosya ile bakıyoruz. An itibarıyla parklardaki kadın forumları, cinsel tacize karşı atölyeler de sürüyor. Önümüzdeki sayıda buralardan çıkan sonuçlara da değinebileceğiz.

19. sayıda ana dosyamız, “Türkiye’de mor yıllar: 1980’lerden bugüne…” başlığını taşıyor. Konu geniş; dolayısı ile feminist hareketin tüm seslerini kapsama gibi bir iddiamız da yok. Kadın mücadelesinin güncel zeminini belirginleştirip ayaklarımızı sağlam basmamızı, soracağımız yeni soruları da hedefe yakın yerden kurmamızı sağlamaya dair bir girişim bu. Teorik tartışmalara değil, sürecin içerisinden deneyim aktarımlarına odaklandık.
Feminist Politika Sayı 19 İçindekiler

 

SAYI 18

Coşkuyla kutladığımız 8 Mart’ı geride bıraktığımız ve 1 Mayıs için “ezilenlerin de ezdikleri” olarak erkek egemenliğine ve kapitalizme karşı feminist sözümüzü alanlarda haykırmaya hazırlandığımız günlerdeyiz. Her zaman farklı görünümleriyle ister istemez gündemimizde olmasına karşın uzun zamandır enikonu ele alamadığımız aileyi geçen sayımızda az biraz didikledik; “Aile yıkılmayacak kale değil,” dedik ve aileye feminist bir gözle bakmaya çalışarak başka birlikte yaşama biçimlerinin neler olabileceğine dair ipuçları yakalamaya çalıştık. Bu hayatların neler olabileceğinin izini bu sayımızda da sürmeye devam ediyoruz. Geçen sayıda ikincisini yayınladığımız “Lezbiyen aşkın feminist eleştiri için kazanım ve imkânları”nın üçüncüsü bu izlerin peşine düşen yazılardan biri. “Benim Çocuğum” filmi, heteroseksizm eleştirisi ile yüreklerimize su serperken aileye mahkumiyetimiz meselesini ne kadar ele alıyor? Dergide bu sorunun da peşine düşüyoruz. Aile konusundaki diğer iki yazıdan biri, içine doğduğumuz aileden nasıl vazgeçemediğimizi anlatıyor; diğeri ise genel olarak sol muhalefetin evlilik ve aile konusundaki sınırlı bakışına dikkat çekiyor.
Feminist Politika Sayı 18 İçindekiler

fp-sayi17

SAYI 17

Bildiğiniz üzere, bir önceki sayımızda aşk denen mefhumun kadınlar için anlamını tartıştık. Bu sayımızda evlilikle sonlanan şeyin “aşk” olmadığının farkındalığıyla, aşkın bir üst aşaması olarak görülen ailenin, birbirine “âşık” bir erkek, bir kadın ve onların “aşklarının meyvesi” çocuklardan başka bir şey olduğunu anlatmaya çalıştık.

Bunu anlatmaya çalışırken de, “mutluluk mekânı” olarak kurgulanan “aile evleri”nin kadınlara sunduğu boşluk duygusundan, popüler film ve dizilerin aileyi ele alış şekillerine; dünyada yeni muhafazakârlığın ve neoliberalizmin aileye etkisinden, bunun Türkiye’de AKP ve Gülen Cemaati cephelerindeki yansımalarına; evlilik – boşanma, zorunlu annelik, duygusal / cinsel ilişkilerde yoksunluk, heteroseksüelliğin dayatılması, aile ilişkilerinde kadın emeğine zorbaca el konması gibi bir dizi konuya el attık.
Feminist Politika Sayı 17 İçindekiler

fp-sayi16

SAYI 16

İki ayda bir elektronik ortamda yayımladığımız, kadın emeği alanındaki yazılarımızın yer aldığı “mutfak cadıları” bültenimiz artık dergimizin içinde de yer alacak. Bu sayıyla birlikte “tecrübeden tercümeler” adında yepyeni bir çeviri köşemiz var artık ve son sayfalarda sizi bekliyor.

16. sayı dosyamızda “aşkın kanunu yeniden yazmak” ve “aşka veda etmek” olasılıklarını birlikte tartışalım istedik. Bir reddedişten öte politik eleştiri çıtasını yükseltmeye dair bir çaba bizimkisi. Genel anlamda siyasetin boşluk tanımayacağı gerçeğinden yola çıkarak, alternatif ilişki biçimlerinin izini sürmeye çalıştık.
Feminist Politika Sayı 16 İçindekiler

fp sayi15

SAYI 15

Malum, kürtaj yasası tartışmaları son aylarda bizi en çok uğraştıran mesele oldu. “Kadın örgütleriyle birlikte hazırlanıyor” diye övünülen Şiddet Yasası, kadınların mücadelesine karşın budana budana çıkarılmışken, bu kez de bir Kürtaj Yasası polemiği düştü ortaya. Parçası olduğumuz Kürtaj Haktır Karar Kadınların Platformu olarak yakın takipçisi olduğumuz bu süreci, mini dosya halinde sayfalarımıza taşıdık. Kadınların güçlü tepkisi karşısında yasa apar topar geçirilemedi belki ama, düzenlemeler yolda. Sağlık çalışanlarının itirazlarına rağmen hemen yapılıveren sezaryen düzenlemesi gibi…
Feminist Politika Sayı15 İçindekiler

fp sayi 14

SAYI 14

Feminist Politika 14. sayısıyla 1 Mayıs’ta alanlarda!
Son üç ay yine çok yoğun geçti. 13. sayının dumanı tüterken biz uzun süredir aklımızda olan bir ziyareti gerçekleştirdik Şubat başında. Aralık sonunda Uludere’de yaşanan katliamı unutmamıştık ve oradaki kadınlarla dayanışmak için düştük yola. Acıyı yakından paylaşmak ve dayanışmaktı amacımız. Bu, bir ziyaretle hemen gerçekleşmeyecekti belki ama uzakta olan kadınlara kısa süreliğine de olsa daha yakındık.
Feminist Politika Sayı 14 İçindekiler

fp sayi 13

SAYI 13

Bu sayımızda yüksek katılımlı ve coşkulu geçen konferans sürecinin kafamızda uyandırdığı soruları bir an önce tartışmaya başlayalım istedik. Yurt dışından gelen, kadın emeği konusunda önemli çalışmalar yapmış feminist dostlarımızın sunumları, bizlere dünyanın başka yerlerinde de feminist politikanın açmazların içine düştüğünü ve yeni mücadele zeminleri yaratmamız gerektiğini gördük. Türkiye’de son yıllarda yakaladığımız dinamiğin değerini bir kez daha anladık, “Peki bizde durum ne ve bundan sonra neler yapabiliriz?” diye sorduk. Bu nedenle “Güncel feminist politika” konulu dosyamızla karşınızdayız.
Feminist Politika Sayı 13 İçindekiler

fp sayi 12

SAYI 12

Bu sayımız, 12-13 Kasım 2011’de İstanbul’da düzenlediğimiz “Kadın Emeği Konferansı” dönemine denk geldi. Konferans hazırlıkları nedeniyle aktif, dinamik ve heyecanlıyız… Konferans programını ve konuşmacıların daha önce yayınlanmış önemli makalelerinin özetlerini derginin ortasında çek-al formunda bulabilirsiniz.
Feminist Politika Sayı 12 İçindekiler

Feminist Politika Sayı 11

SAYI 11

Kadına yönelik şiddetin yaygın olarak sürdüğü günümüzde, feminist hareket olarak cinsellik alanını politikleştirmemiz hiç kolay olmadı. “Cinsellik ve pornografi ” dosyamızda cinselliği konuşup yazarken, kişisel deneyimlerimizden hareketle, heteroseksüelliğin bizi nasıl biçimlendirdiğini; görünür olmayan ve hatta içselleştirdiğimiz cinsel baskıyı açığa çıkarmayı deneyerek daha dönüştürücü, özgürleştirici bir cinselliğin ve politikanın olanaklarını aradık.
Feminist Politika Sayı 11 İçindekiler

Feminist Politika Sayı 10

SAYI 10

Yeni çıktı, dumanı üstünde, buyurun yeni sayıya… Dergimize lezzet katabilmek için, bu sayının yayın grubu epey uğraştı. Dosya konusu sıkıcı, bunu biliyoruz. Bazı bakımlardan adeta “yüzyıldır söylüyoruz” dosyası: Feminizmin diğer politik hareketlerle ilişkisi… Ama şimdiden söz veriyoruz; gelecek sayı çok daha eğlenceli olacak.
Feminist Politika Sayı 10 İçindekiler

Feminist Politika Sayı 9

SAYI 9

Sokakta, aktif dergi satışlarımızda yaptığımız gibi, “Feminist Politika! Yeni sayısı çıktı!” diye seslenerek yine karşınızdayız. Dokuzuncu sayımızın dosya konusu “politik bir hareket olarak feminizm”. Feminizmi politik bir hareket olarak kurmaya çalışmanın taşıdığı anlamları, kadınların kolektif özne oluş serüvenini mümkün olduğunca geniş bir çerçeve içinde ele almaya çalıştık. Kadın hareketi ve hukuk mücadelesi, karma örgütlerin kadın alanı üzerinden feminizme yaklaşımı, akademi ve feminist politik hareket ilişkisi, iki binli yıllarda feminizm, dosyada bulabileceğiniz yazılardan. Bu dosyamızda birçok feminist yol arkadaşımızın da katkıları var.
Feminist Politika Sayı 9 İçindekiler

Feminist Politika Sayı 8

SAYI 8

Nasılsınız? Feminist Politika’yı özlediğinizi umarak yine karşınızdayız… Sekizinci sayıda dosya konumuz “kürtaj hakkı”: Son yıllarda ‘sağlıkta dönüşüm’ kisvesi altında giderek muhafazakarlaşan neoliberal politikalarla elimizden alınmaya çalışılan kazanımlarımızdan biri. Kürtaj hakkı kadınların kendi bedenleri ve yaşamları üzerindeki denetimlerinin asgari koşullarından birisi ve tam da bu yüzden patriyarkal baskıların konusu olmaya devam ediyor.
Feminist Politika Sayı 8 İçindekiler

Feminist Politika Sayı 7

SAYI 7

Feminist Politika’nın karıncaları üç ay boyunca çalıştılar, araştırdılar, incelediler, haber kovaladılar, söyleştiler. Bakalım ortaya neler çıktı. 6. sayının dosya konusu kadınlara yönelik sosyal politikalar. Her geçen gün sosyal hakların daha da çok budandığı yasal düzenlemelere tanıklık ettiğimiz bu günlerde, “tam da zamanı” dedik ve dosyamızı oluşturduk. Çocuk bakımından yaşlı bakımına, sağlıktan boşanmış kadınların sosyal haklarına kadar dosyamızda yok yok…
Feminist Politika Sayı 7 İçindekiler

fp sayi 06

SAYI 6

6. sayının dosya konusu kadınlara yönelik sosyal politikalar. Her geçen gün sosyal hakların daha da çok budandığı yasal düzenlemelere tanıklık ettiğimiz bu günlerde, “tam da zamanı” dedik ve dosyamızı oluşturduk. Çocuk bakımından yaşlı bakımına, sağlıktan boşanmış kadınların sosyal haklarına kadar dosyamızda yok yok…
Feminist Politika Sayı 6 İçindekiler

fp sayi 05

SAYI 5

Bu sayımızın dosya konusu “kadın cinayetleri”, başlığı da “kadın cinayetleri politiktir” oldu. Kadına yönelik şiddet, feminist hareketin haliyle değişmez gündemi. Gazetelerin üçüncü sayfalarını ve her gün ortalama en az üç kadının öldürülme, tecavüz ve yaralanma haberlerinin yıllardır istikrarla sürdüğünü düşünecek
olursak, bu mücadele de, bu gündem de sürekli olmaya devam edecek, ta ki her şeyi
değiştireceğimiz günlere kadar!
Feminist Politika Sayı 5 İçindekiler

fp4

SAYI 4

Dördüncü sayıdaki dosyamızda Bedenimiz Bizimdir diyoruz. Böyle bir dosya yapmaya karar verdiğimizde işimizin zor olduğunu biliyorduk. Beden politikalarının feminizmin olmazsa olmaz koşulu olduğu bilinciyle, bu sayı için çalışmaya başladığımızda tek sayıda konuyu her yönüyle ele alamayacağımızın farkındaydık. Dosyamızın, beden politikalarını daha kapsamlı bir biçimde konuşmaya, tartışmaya girme çabası olarak değerlendirilmesini istiyoruz.
Feminist Politika Sayı 4 İçindekiler

fp sayi 03

SAYI 3

Feminist Politika’nın üçüncü sayısının dosya başlığını “ücretli/ücretsiz emek kıskacında kadınlar” olarak
belirlerken muradımız, kadınların ücretsiz emeği ile işgücü piyasasındaki konumları arasındaki mevcut bağları ortaya koymak ve “aile ve iş yaşamını uyumlulaştırma” güncel tartışmalarına feminist bir müdahalede bulunmaktı.
Feminist Politika Sayı 3 İçindekiler

fp sayi 02

SAYI 2

Feminist Politika ikinci sayısıyla yeniden karşınızda. Bu sayımızın dosya konusu yerel seçimler; dosyanın baslığı ise, “Talep etmekten talip olmaya: Yerel seçim deneyimi”. Çeşitli feminist grup ve kadınların oluşturduğu “Seçim için feminist kolektif” olarak İstanbul Beyoğlu’nda bağımsız adayımızla katıldığımız yerel seçimler, bir ilk deneyim olarak, bize göre bir dosyayla değerlendirilmeyi hak ediyordu. Bu yüzden, dosyamızı ağırlıklı olarak bu deneyimin değerlendirmesine ayırdık.
Feminist Politika Sayı 2/İçindekiler

fp sayi 1

SAYI 1

Bir dergi fikri üzerine konuşmaya başladığımızda, hem örgütlenmemizin hem de sistem dışı feminist politikanın ihtiyaçlarını tartışmaya koyulmuş olduk. Feminist Politika’nın sadece feminizm içi bir ayrım olarak sosyalist feminizmin değil, feminist hareketin sesi olmasını umut ediyoruz. Bir yandan feminist hareketin kolektif siyasal özne olarak kendi gündemini yaratmasına aracı/yardımcı olmasını, diğer yandan gündemin bize dayattıklarının bizleri kendi belirleyeceğimiz gündemden koparmamasını sağlamayı amaçladık. Güncel gelişmelere ilişkin politika üretirken, Türkiye’deki feminist hareketin deneyimlerini göz önünde bulundurmaya, yani feminist geleneğin birikimini yansıtmaya da çalışacağız. Feminist yol arkadaşlarımızın çıkardığı diğer yayınların bir tamamlayıcısı olmak, hareketin ihtiyaçları karşısında yayınlar aracılığıyla da dayanışmak, yani mevcut feminist yayınlarla görev paylaşımıdır bizim için esas olan.

Bu sayıdaki dosya konumuz ” Neo-liberalizm, AKP ve Kadın Emeği”. Dergi hazırlıklarımız esnasında belirlediğimiz dosya başlığı dünyada gitgide büyüyen ekonomik krize denk düşünce, krizin AKP politikaları ile alacağı sonuçları birlikte değerlendirmek ihtiyaç oldu. Orta sayfalarımızda Sosyalist Feminist Kolektif’i oluştururken kendimizi anlatmak için uzun tartışmalardan sonra sonuçlandırdığımız Başlarken metnini bulacaksınız.
Feminist Politika Sayı 1 İçindekiler

Tarihimiz

Başlarken
Politik Hattımız/Başlarken
Biz Kimiz?
Sosyalist Feministlere Çağrı
SFK Kampları
SFK 8. Kamp (28 – 30 Ağustos 2015)
SFK 7. Kamp ( 28 – 31 Ağustos 2014)
SFK 6. Kamp (29 Ağustos – 1 Eylül 2013 )
SFK 5. Kamp (30 Ağustos – 2 Eylül 2012)
SFK 4. Kamp (19 – 21 Ağustos 2011)
SFK 3. Kamp (29 – 31 Ağustos 2010)
SFK 2. Kamp (14 – 16 Ağustos 2009)
SFK 1. Kamp (30 – 31 Ağustos 2008)
Sonlandırırken…
Sosyalist Feminist Kolektif’i Sonlandırırken…

SFK 5. Kamp (30 Ağustos – 2 Eylül 2012)

2012gonenSFK’nın 5. kampını 30-21 Ağustos ve 1-2 Eylül 2012 tarihlerinde Gönen’de gerçekleştirdik.

Sosyalist Feminist Kolektif 5. Kamp Sonuçları

GENEL BAKIŞ

Sosyalist Feminist Kolektif’in 5. kampını geride bıraktık. 5. Kampımızı 30-31 Ağustos 1-2 Eylül 2012’de Gönen’de gerçekleştirdik. 2008 yılı Ağustos ayında yaptığımız ilk kampımız sonrasında Kasım 2008’de SFK’nın kuruluşunu kamuoyuna ilan etmiştik. O yıldan beri her yıl Ağustos ayında kamp yapmak bizim için gelenekselleşti.Devamını Oku…

Erkeklerden Alacaklıyız

posterler

Sosyalist Feminist Kolektif kendini örgütlerken ‘kadın emeği’ üzerine politikalar geliştirmeyi çok önemsedi. Bu nedenle Feminist Politika dergisinin Kasım 2008 tarihli ilk sayısının dosya konusu ‘Neoliberalizm, AKP ve Kadın Emeği’ oldu. Ağustos 2009 tarihli 3. sayısının dosya konusu olan ‘Ücretli Emek/Ücretsiz Emek Kıskacında Kadınlar’ ise SFK’nın üzerinde politika ürettiği özgün mücadele alanını belirledi.

Devamını Oku…

Biz Kimiz?

Yeni Bir Feminist Soluk

2 Kasım’da feministlerin yeni bir mekânı oldu: Sosyalist Feminist Kolektif olarak, ileride dergimizi de çıkaracağımız yeni yerimizin açılışını yaptık. Bizi bugünlere getiren süreç, 2007 yılının ortalarında başladı. Dayağa Karşı Dayanışma Kampanyası’nın 20. yılı vesilesiyle düzenlediğimiz şenlikle birlikte, feministlerin özgül renklerini, kendi damgalarını taşıyan bir dizi faaliyet başlamış oldu. Bu şenliği, 22 Temmuz genel seçimlerinde milletvekili olan vesikalı kadınlara destek kampanyası, ardından Novamed’de direnen kadın işçilerle dayanışma kampanyası, yıllarca sonra yeniden canlandırdığımız Mor İğne kampanyası ve SSGSS yasasının kabul edilmesinden önce feministler olarak oluşturduğumuz politik direniş hattı ve yaptığımız eylemler izledi. Bu kampanyalar ve eylemlerde ortaya konan politikalar, erkek egemenliğini bütünlüklü bir politik sorun olarak gören ve kadınları bu sorun karşısında kolektif bir politik özne olarak kurmayı hedefleyen bir feminizm anlayışından besleniyordu. Köktenci, yıkıcı bir feminizm sesini yeniden duyurmaya başlamıştı.

Devamını Oku…